İsrail’in Hizbullah’ın irtibat aygıtlarını sabote ederek binlerce çalışanını öldürme ya da sakat bırakma planına ait yeni detaylar ortaya çıktı. Washington Post’un edindiği bilgilere nazaran Mossad’ın bu planı 2015’e kadar dayanıyor.
Washington Post’un yazdığı bilgilere, Odatv, taarruzların çabucak akabinde 18 Eylül ve 19 Eylül 2024 tarihli haberinde dikkat çekmişti.
Odatv’den Arda Ormancı imzalı haberde, telsiz ve davet aygıtlarının satıldığı şirketin internet sitesinin 2015 yılından sonra sessizliğe büründüğü tabir edilerek hücum planının o günlerde devreye konmuş olacağına dikkat çekilmişti.
İLGİLİ HABERLER:
WASHINGTON POST 18 GÜN SONRA YAZDI
Washington Post gazetesinde dün yayımlanan haberde Odatv’nin belirttiği tarihlere dikkat çekilerek, Mossad’ın planının 2015’e dayandığı belirtildi.
Washington Post’un haberi şöyle:
“İki yıl evvel Hizbullah’a yapılan birinci satışta yeni Apollo davet aygıtları serisi, geniş bir savaşçı ağına ve paranoya konusunda güç kazanılmış bir üne sahip bir kümenin gereksinimlerine tam olarak uygun görünüyordu. AR924 davet aygıtı biraz hantal ancak sağlamdı, savaş alanı şartlarına dayanacak halde üretilmişti. Su geçirmez bir Tayvan dizaynına ve aylarca şarj edilmeden çalışabilen büyük uzunluk bir bataryaya sahipti. Hepsinden düzgünü, davet aygıtlarının İsrail istihbarat servisleri tarafından takip edilme riski yoktu. Hizbullah önderleri o kadar etkilendiler ki 5 bin tane satın aldılar ve şubat ayında orta seviye savaşçılara ve takviye işçisine dağıtmaya başladılar.
Kullanıcıların hiçbiri ustalıkla hazırlanmış bir İsrail bombası taşıdıklarından şüphelenmedi. Binlerce aygıt Lübnan ve Suriye’de patladıktan sonra bile çok az kişi davet aygıtlarının en uğursuz özelliğinin farkına vardı. İki evreli bir şifreleme prosedürü, birçok kullanıcının patladığında davet aygıtını iki eliyle tutmasını gerektiriyordu. İsrailli, ABD’li ve Orta Doğulu yetkililere nazaran İsrail istihbarat servisi Mossad’ın 17 Eylül’de aygıtları uzaktan tetiklemesiyle, birçok art kademede yer alan 3 bin kadar Hizbullah üyesi, bilinmeyen sayıda sivil ile birlikte öldürüldü ya da sakat kaldı.
Bir casusluk aksiyonu olarak, yakın tarihte bir istihbarat servisinin düşmana yönelik en başarılı ve yaratıcı sızmalarından biri olan bu operasyonun bir gibisi daha yok. Fakat operasyonun nasıl planlandığı ve yürütüldüğü, İsrail’in güvenlik kurumları ve müttefikleri ortasında yarattığı tartışmalar da dahil olmak üzere kıymetli detayları yeni yeni gün ışığına çıkıyor.
Washington Post operasyona dair çok sayıda yeni ayrıntıyı İsrailli, Arap ve ABD’li güvenlik yetkilileri, siyasetçiler ve olaylar hakkında bilgi sahibi diplomatların yanı sıra Lübnanlı yetkililer ve Hizbullah’a yakın bireylerle yapılan görüşmelerde elde ettiği bilgilere nazaran derledi. Bu bireyler hassas istihbaratı tartışmak için isimlerinin saklı kalması şartıyla konuştular. Tel Aviv’deki Mossad karargahında ortaya çıkan ve nihayetinde birçok ülkede bir dizi casus ve farkında olmayan hata ortaklarını içeren yıllar süren bir planı anlattılar. Akın Hizbullah’ın önder takımını nasıl harap etmekle kalmayıp birebir vakitte İsrail’i Hizbullah’ın en üst düzey lideri Hasan Nasrallah’ı hedef alıp öldürme konusunda cesaretlendirdiğini ve daha geniş bir Orta Doğu savaşı riskini arttırdığını ortaya koyuyor.
İran, İsrail’in Hizbullah liderliğine yönelik ataklarına misilleme olarak salı günü İsrail’e yaklaşık 180 füze fırlattı ve çatışmanın tırmanması halinde daha sert sonuçlar doğuracağı ihtarında bulundu. İran Dini Lideri Ali Hamaney Tahran’da verdiği cuma hutbesinde “Bölgedeki direniş, başkanları öldürülse bile geri adım atmayacaktır” dedi.
MOSSAD TARAFINDAN TASARLANDI, İSRAİL’DE MONTE EDİLDİ
Olaylar hakkında bilgi sahibi olan İsrailli bir yetkili, Orta Doğulu ve ABD’li yetkililere nazaran davet aygıtı operasyonu fikri 2022 yılında ortaya çıktı. Planın modülleri Hamas’ın bölgeyi savaşa sürükleyen 7 Ekim saldırısından bir yıldan fazla bir mühlet evvel yerine oturmaya başladı. O periyot İsrail’in Lübnan’la savaştan ziyan görmüş kuzey hududunda nispeten sessiz bir periyottu. İsrail’i amaç alan silahlara sahip İran takviyeli yarım düzine küme ortasında Hizbullah açık orta en güçlüsü. İsrailli yetkililer, Lübnanlı kümenin zati on binlerce hassas güdümlü füzeyle İsrail kentlerini vurabilen cephaneliğine yeni silahlar eklemesini artan bir tasayla izliyordu.
Yahudi devletine yönelik dış tehditlerle uğraştan sorumlu İsrail istihbarat servisi Mossad, elektronik izleme ve muhbirlerle kümeye nüfuz etmek için yıllarca çalıştı. Vakitle Hizbullah önderleri, sıradan cep telefonlarının bile İsrail denetiminde dinleme ve izleme aygıtlarına dönüştürülebileceğinden korkarak, kümenin İsrail’in izleme ve hackleme faaliyetlerine karşı savunmasızlığı konusunda endişelenmeye başladı.
TELSİZLER 2015’TE YERLEŞTİRİLMEYE BAŞLADI
Yetkililer, bir cins bağlantı Truva atı yaratma fikrinin böylelikle doğduğunu söyledi. Hizbullah iletilerini iletmek için hacklenmeye karşı sağlam elektronik ağlar arıyordu ve Mossad kümenin bu iş için kusursuz görünen aygıtları satın almaya yönlendirecek bir hile buldu. Planın birinci modülü olan bubi tuzaklı telsizler Mossad tarafından yaklaşık on yıl evvel, 2015 yılında Lübnan’a yerleştirilmeye başlandı. Taşınabilir iki istikametli telsizler büyük uzunluk pil paketleri, zımnî bir patlayıcı ve İsrail’e Hizbullah irtibatına tam erişim sağlayan bir iletim sistemi içeriyordu.
Yetkililer, İsraillilerin dokuz yıl boyunca Hizbullah’ı dinlemekle yetindiklerini ve gelecekteki bir krizde telsizleri bombaya dönüştürme seçeneğini gizli tuttuklarını söyledi. Lakin daha sonra yeni bir fırsat ve gösterişli yeni bir eser ortaya çıktı: Güçlü bir patlayıcı ile donatılmış küçük bir davet aygıtı. Aylarca anlaşılmayacak bir ironiyle Hizbullah, birçok casusunu öldürecek ya da yaralayacak bu küçük bombalar için İsraillilere dolaylı olarak ödeme yapacaktı.
ŞİRKETİN HABERİ YOKTU
Hizbullah önderleri mümkün bir sabotaja karşı tetikte oldukları için davet aygıtları İsrail, ABD ya da İsrail’in öteki bir müttefiki kaynaklı olamazdı. Bu nedenle 2023 yılında küme, dünya çapında dağıtımı olan ve İsrail ya da Yahudi çıkarlarıyla hiçbir irtibatı bulunmayan, tanınmış bir marka ve eser kümesi olan Tayvan markalı Apollo davet aygıtlarının toplu alımı için talepler almaya başladı. Yetkililer, Tayvanlı şirketin bu plandan haberdar olmadığını söyledi.
Satış teklifi, Hizbullah’ın güvendiği ve Apollo ile ilişkileri olan bir pazarlama yetkilisinden geldi. Yetkililerin kimliğini ve uyruğunu açıklamayı reddettiği pazarlama yetkilisi, Tayvanlı firmanın eski bir Orta Doğu satış temsilcisiydi ve kendi şirketini kurarak Apollo markasını taşıyan bir dizi davet aygıtını satmak için lisans almıştı. 2023 yılında bir orta Hizbullah’a firmasının sattığı eserlerden biri olan sağlam ve sağlam AR924 için bir mutabakat teklif etti. Operasyonun detayları hakkında bilgi veren İsrailli bir yetkili, “Hizbullah’la temasta olan oydu ve onlara daha büyük pilli davet aygıtının yepyeni modelden neden daha güzel olduğunu açıkladı” dedi. AR924’ün ana satış noktalarından biri “bir kabloyla şarj edilebilmesiydi. Ve piller daha uzun ömürlüydü” dedi.
TESPİT EDİLEMEYECEK KADAR ÂLÂ GİZLENDİ
Yetkililer, aygıtların asıl üretiminin dış kaynaklı olduğunu ve pazarlama yetkilisinin operasyon hakkında hiçbir bilgisi olmadığını ve davet aygıtlarının Mossad nezaretinde İsrail’de fizikî olarak monte edildiğinden habersiz olduğunu söyledi. Komplo hakkında bilgi sahibi olan yetkililere nazaran, Mossad’ın her biri 85 gram daha hafif olan davet aygıtlarının eşsiz bir özelliği vardı: Çok az ölçüde güçlü bir patlayıcıyı gizleyen bir pil kadrosu. Yetkililer, bir mühendislik olağanüstüsü olarak bomba bileşeninin, aygıt kesimlerine ayrılsa bile neredeyse tespit edilemeyecek kadar dikkatlice gizlendiğini söyledi. İsrailli yetkililer Hizbullah’ın birtakım davet aygıtlarını söktüğüne ve hatta X-ray aygıtından geçirmiş olabileceğine inanıyor.
Ayrıca Mossad’ın aygıtlara uzaktan erişimi de görünmezdi. İstihbarat servisinden gelen bir elektronik sinyal binlerce aygıtın birebir anda patlamasını tetikleyebiliyordu. Fakat, azami hasarı sağlamak için, şifrelenmiş inançlı bildirileri görüntülemek için gereken iki basamaklı özel bir prosedürle de patlama tetiklenebiliyordu. Bir yetkili “Mesajı okumak için iki düğmeye basmanız gerekiyordu” dedi. Pratikte bu iki elin de kullanılması manasına geliyordu. Yetkili, patlamanın akabinde kullanıcıların neredeyse muhakkak “iki ellerini de yaralayacaklarını” ve hasebiyle “savaşamayacaklarını” söyledi.
ŞİFRELİ MESAJ
İsrail’deki üst seviye seçilmiş yetkililerin birçok 12 Eylül’e kadar bu erişimden habersizdi. İsrailli yetkililer o gün, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun istihbarat danışmanlarını Hizbullah’a karşı mümkün hareketleri görüşmek üzere toplantıya çağırdığı gün olduğunu söyledi. Olay hakkında bilgi sahibi olan yetkililerin haftalar sonra yaptıkları toplantı özetine nazaran, Mossad yetkilileri teşkilatın en zımnî operasyonlarından birine birinci sefer göz atmış oldular. O vakte kadar İsrailliler binlerce Hizbullah casusunun ellerine ve ceplerine bubi tuzaklı davet aygıtları yerleştirmişti.
İstihbarat yetkilileri de uzun müddettir devam eden bir telaştan bahsettiler: Güney Lübnan’da tırmanan krizle birlikte patlayıcıların ortaya çıkma riski giderek artıyordu. Yıllar süren dikkatli planlama çarçabuk boşa çıkabilirdi. Yetkililer, İsrail’in güvenlik kurumları ortasında ağır bir tartışmanın patlak verdiğini aktardı. Netanyahu da dahil olmak üzere herkes patlayan binlerce davet aygıtının Hizbullah’a tarifsiz ziyan verebileceğini fakat tıpkı vakitte hayatta kalan Hizbullah önderleri tarafından büyük bir misilleme füze saldırısı da dahil olmak üzere sert bir yansıyı tetikleyebileceğini ve muhtemelen İran’ın da gayrete katılabileceğini kabul etti.
İsrailli bir yetkili “Bazı riskler olduğu açıktı” dedi. Ortalarında üst seviye İsrail Savunma Kuvvetleri yetkililerinin de bulunduğu kimileri, İsrail askerleri Gazze’de Hamas’a karşı operasyonlara devam ederken Hizbullah’la tam teşekküllü bir gerginlik yaşanabileceği konusunda ihtarda bulundu.
ABD’YE HABER VERİLMEDİ
ABD’li yetkililer, İsrail’in en yakın müttefiki olan ABD’nin bubi tuzaklı davet aygıtlarından ya da bunların tetiklenip tetiklenmeyeceği konusundaki iç tartışmalardan haberdar edilmediğini söyledi. Nihayetinde Netanyahu aygıtların azamî hasar verebilecekleri bir anda tetiklenmesini onayladı. Takip eden hafta boyunca Mossad hem davet aygıtlarını hem de halihazırda sirkülasyonda olan telsizleri patlatmak için hazırlıklara başladı.
İsrail’deki birtakım üst seviye siyasi ve askeri yetkililer Nasrallah’ı amaç alma konusunda son derece kararsız kaldılar ve bunun bölgedeki yansımalarından korktular. 17 Eylül’de, İsrail’in en üst seviye ulusal güvenlik etraflarında Hizbullah başkanını vurup vurmama tartışması sürerken, Lübnan ve Suriye’nin dört bir yanında binlerce Apollo markalı davet aygıtı tıpkı anda çaldı ya da titreşti. Ekranda Arapça kısa bir cümle belirdi: Şifreli bir bildiri aldınız.
Hizbullah casusları şifreli bildirileri denetim etmek için verilen talimatlara uyarak iki düğmeye bastılar. Konutlarda ve dükkanlarda, otomobillerde ve kaldırımlarda patlamalar elleri parçaladı ve parmakları havaya uçurdu. Bir dakikadan kısa bir müddet sonra, binlerce öbür davet aygıtı, kullanıcının aygıtına dokunup dokunmadığına bakılmaksızın uzaktan komutla patladı. Sonraki gün, 18 Eylül’de, yüzlerce telsiz tıpkı halde patlayarak kullanıcıları ve etraftakileri öldürdü ve sakat bıraktı. Bu, İsrail’in en ateşli düşmanlarından birinin kalbini amaç alan bir dizi darbenin birincisiydi. İsrail’in en büyük hava saldırısı serisi 27 Eylül’de, davet aygıtlarının patlamasından 10 gün sonra gerçekleşti. Beyrut’ta derinlere gömülü bir komuta merkezini gaye alan akının buyruğunu Netanyahu, Birleşmiş Milletler konuşması için New York’a giderken verdi. Sonraki gün, 28 Eylül’de, Hizbullah dünyanın birçoklarının aslında bildiği bir şeyi doğruladı: Grubun ateşli lideri ve yeminli İsrail düşmanı Nasrallah ölmüştü.”